5 Ocak 2021 Salı

Akciğer Kanseri Tedavisi Var mı? Yaşanmış Bir Hikaye İle Cevap Veriyoruz

Akciğer Kanseri Tedavisi Var mı? 


Yazımda sizlere başımdan geçenleri anlatarak akciğer kanserinin tedavisi var mı yok mu sorularının cevaplarını vermeye çalışacağım. Akciğer kanserinin tedavisi var mı?


akciğer kanseri tedavisi var mı









İlk Öğrenme Hikayem


İsmin Erkan. Şu an 45 yaşındayım. Bankada çalışıyorum. O sıralar bekarım. Ailemle yaşıyorum.  2015 yılında kış mevsiminde aylardan Şubat. Bir gün bankada çalışırken öksürmeye başladım. Ama yani her kış hastalanırdım zaten. Durumu normal karşıladım ve doktora bile gitmedim. İlaçlara oldum olası karşıyımdır. Kendiliğinden geçer diye düşündüm. Neyse bir kaç gün sonra öksürüğüm arttı ki nasıl arttı. Geceleri uyuyamaz olmuştum. Ailem çevrem herkes doktora git diyor ama bende ki de vurdumduymazlık geçer bir şey olmaz diyorum. Derken bir hafta sonra ciğerim sökülecek gibi öksürmeye başladım. Bir gece yine öksürerek uykudan uyandım. Öksürürken balgam gibi bir şey çıktı. Bunu peçeteye tam sildiğim anda balgam sandığım şeyin pıhtılaşmış kan olduğunu gördüm. İşte o zaman başımdan kaynar sular döküldü ve çok korktum. Diğer gün randevu alıp hemen hastaneye gittim. Aklımda hep acaba kötü bir şey mi var sorusu vardı. Doktor röntgen filminden şüphelenmiş ve  beni hemen ilaçlı tomografiye sokmak istemişti. Hemen derken diğer güne kesinlikle gel dedi ve randevu verdi. Diğer gün aklımda sorular kalbimde korku düştüm yola. Neyse efendim bu korkutucu aletin üzerine yattım. Bu arada bir gün önceden verdikleri ilacı içmiştim. Meğer akşamdan aldığım ilaç kanser var mı yok mu onu anlamaya yarıyormuş. Doktor üzüntüyle ciğerimden parça alması gerektiğini patolojik bir durum olabileceğini söyledi. Ne demek yani doktor hanım patolojik derken? Bir açık olsalar ölürler zaten. Patolojik vaka demek iyi huylu ya da kötü huylu kanser demekmiş kısaca. Kendimden geçtim. Çok gençtim. Ayrıca aileme nasıl söyleyecektim. Hem benim daha hayallerim vardı. O gün üzüntüden eve gece 2'de gittim. gittim bir kafeye oturdum ve ağladım. Koca adamdım ama tutamadım kendimi. Neyse günler böyle geçerken kimseye de bir şey söyleyemedim. Nasıl söylenir ki böyle bir şey. Çünkü kanser dediğin zaman direk ölüm aklına geliyor. Sanki doktor bana 3 ay ömrün kaldı diyecek gibi.

Bir hafta sonra hastaneye gittim. Doktor yatmam gerektiğini söyledi çünkü akciğerden parça alındıktan sonra bir gün gözlem altında olmam gerekiyormuş. Refakatçi istedi. Kimseye söyleyemediğimden mecburen bir arkadaşımdan rica ettim. Kimseye söylememesi konusunda da ısrar ettim. Akciğerimden parçayı aldılar. Bir boru soktular. O kadar acıdı ki sizlere nasıl tarif ederim bilmiyorum. Tek kelimeyle dayanılmaz. O boru ciğerde su varsa onu boşaltıyormuş yani benim faydam içinmiş. Ağrı kesiciler derken tüm gün uyuyamadığım hastaneden diğer gün akşam saatlerinde taburcu oldum. Bu arada aileme de bir arkadaşımda kalacağım diye yalan söylemiştim. Eve gittiğimde nasıl olsa anlayacaklardı. Bu yüzden açık açık konuşmaya karar verdim. Aldım anne ve babamı karşıma kısaca bahsettim. Annem ağlamaya başladı. Sanki ben ölmüşüm arkamdan ağıt yakar gibi. Babam sustu hiç bir şey söyleyemedi. Anne dedim sende öldürdün beni. Hem kesin bir şey yok sonuçlar çıkmadı dedim. Patolojik sonuçlar yaklaşık bir ayda çıkarmış. Ama ben hastane de çalışan bir tanıdığımdan rica ettim ve bu süreyi iki haftaya düşürdük. İki hafta sonra kader günüydü. O gün geldi çattı. Heyecan ve korku içinde değişik şeyler hissediyorum. Ya kansersem? Ya öleceksem? Derken gittim doktorun yanına. Doktor sana dürüst olacağım. Akciğerinde 10*8 mm boyutunda malign bir kitle tespit edildi dedi.  Malign ne demek hocam dedim ben İngilizce bilmiyorum. Malign meğer kötü huylu demekmiş. Yani bildiğiniz kötü huylu bir kanserim varmış. Korktuğum olmuştu. Doktora ne zaman öleceğim dedim. Doktor gülümsedi. Niye komik bulduysa artık. Ben orda ecel terleri döküyorken. Orasını Allah bilir, ama henüz kısa sürede ölecek kadar ilerlememiş. 2. Evre Küçük hücre dışı akciğer kanserisin dedi. Hocam dedim bir düzgün açıklayın. Ben hiç bir şey anlamadım. Yani dedi kanser 4 evreye ayırılır. İlk başlangıcı 1. Evre sonra ilerledikçe 2 3 4 diye gider. Sen geç kalmamışsın. 2. Evre ve küçük hücre dışı demekte çok hızlı ilerlemeyen yayılımı daha uzun sürede gerçekleşen bir tür. Anladım dedim hocam kurtulma şansım var mı? Biz elimizden geleni yapacağız orasını dediğim gibi Allah bilir. Hocam dedim bunun tedavisi var mı? Evet dedi, kanserin tedavisi var. Ama çok zorlu bir süreç seni bekliyor. Kemoterapi alacaksın. Bir hafta sonra başlıyor. Sonra beni kemoterapi hakkında bilgilendirdi. Saçlarım dökülecekmiş. Dökülsün hocam dedim kazıtırım hem bana yakışıyor yakışıklı oluyorum öyle dedim gülümsedi. Ayrıca yemem yasak olan gıdaları sıraladı. Nar, Greyfurt gibi meyveler yasakmış. Kemoterapiyi kötü etkileyebilirmiş. Kan değerlerimin sık sık düşeceğini böyle bir durumda sıkıntılar yaşayabileceğimi belirtti. Derken düştüm evin yoluna. Aklıma şu sorular geldi. Ben bu durumda işe gidebilir miyim? Nasıl çalışacağım? Ayrıca doktor sigaradan kaynakladığını belirtti ama ben sigara bile içmiyorum ki? Hiçte içmedim neden benim başıma geldi? Kanser hastası olanlar için 1 ya da 2 yıl ücretsiz izin veriyorlarmış. Gittim hemen raporum ile dilekçe vererek 1 yıl ücretsiz izne ayrıldım. 

Kemoterapi Sürecim


akciğer kanseri tedavisi var mı



Doktorun verdiği gün ve saatte değişik bir hastane bölümüne gittim. Onkoloji deniyormuş. Onkoloji demek kanser hastaları bölümü demekmiş. İlk gün kendimi çok tuhaf hissettim. Çünkü bir çok hasta gördüm. Çok zayıflamış tekerlekli sandalye de bir amca vardı. O da bağırsak kanseriymiş. Ama nasıl zayıflık. 1.90 adam 45 kilo yani o kadar. Allahım dedim bende mi böyle alacağım. Öleceksem acı çekmeden canımı al yarabbim. Bu düşüncelerle girdim kemoterapiye. Damar yolu açtılar. Oradan ilaç vereceklermiş. Bu arada ilaç almadan önce bir form imzalattılar. Kabul ettiğime dair. Pek okumadım açıkçası ama yan etkileri yazıyordu ve bu yan etkiler gözümü korkuttu. Ama tedavisi buydu katlanmak zorundaydım. Damarımdan verdiler ilacı. Sadece damarımdan girerken bir soğukluk hissettim. Açıkçası başka da yanma dışında bir şey hissetmedim. İlaç bitti. Ama çok uzun sürdü. 2.5 saat sürdü. Bu arada bu ilaçtan 6 kez alacakmışım. Doktor öyle söylemişti. İlacı aldım eve gittim. Annem Namaz kılmış dua ederek ağlıyordu. Allahım sen oğlumuzu bağışla. Şifasını ver diye. Bizimkilerin üzülmesi beni daha da üzüyordu Ayrıca bazı akrabalarım acıyarak bakıyordu. Onlara haykırıp bana acımayın diyesim geliyordu ama diyemiyordum işte. Ben acınılacak bir durumda değildim ki. Hem doktor da tedavisinin olduğunu söyledi. Kendimi böyle rahatlatıyordum işte. Aslında bilinçaltım da ben bile kendime acıyordum. Ama ayakta durmak için kendimi kandırmak zorundaydım. Yoksa adım adım öleceğimi biliyordum. 

Kemoterapi Bitiyor


3. Kemoterapiden sonra saçlarım doktorun dediği gibi dökülmeye başladı. bildiğin tutam tutam dökülüyordu. 5. Kemoterapiden sonra tamamen döküldüğü için ben saçlarımı kendim kazıtmıştım. 6. Kemoterapi'de bittikten sonra doktorun yanına gittim. Bu arada şunu belirtmeyi unuttum. Kemoterapi sürecinde 4 kez acile gitmek zorunda kaldım. Kan değerlerim çok düştüğü için yürüyecek halim bile olmuyordu. O süreçte hastane de acilden bana kan takviyesi yaptılar. Onun dışında ayaklarım çok yanıyordu. Hala da yanıyor. Bu da yan etkisiymiş. Nöronlara zarar veriyormuş. Yani sinirlere. Bunun dışında farklı bir durum yaşamadım. Doktor hemen beni BT'ye yönlerdi tekrar ilaçlı film çekilecekmişim. Eğer faydası olduysa orada görünecekmiş. 2 gün sonra sonuçlarım çıktı. Doktor yanına çağırdı. Erkan dedi. Müjdemi isterim. Metastaz yok . hocam İngilizce bilmediğimi belirtmiştim dedim. Tamam açıklayayım dedi Metastaz kısaca kanserli hücrelerin diğer organlara yayılması demek. Yani sende bir yayılım yok. İçimden ee buna sevinmeli miyim? Hani tedavi boldu onu söyle bana dedim ama tabi doktora söyleyemedim. Çok güzel hocam sevindim peki sonuç ne tedavi oldum mu? Kısmen dedi. 10*8mm boyutundaki kitle 3*1 mm ye küçülmüş. Kitlen küçülmüş yani bu da kısmen tedavi olduğun anlamına geliyor. Bundan sonra ayda bir kontrole geleceksin. Dediklerimi yapacaksın verdiğim ilaçları kullanacaksın tamamen kurtulmanı sağlamaya çalışacağız. Çok sevinmiştim. Tedavi işe yaramıştı. Sevindim değil hatta havalara uçmuştum. Çektiğim sıkıntılara değmişti. Tamamen iyileşmemişim ama o da olacakmış sonuçta. Eve gittim bizimkilerde çok sevindi. Annem yine ağladı ama bu sefer sevinçtenmiş. 

Tedavim Bitiyor


Doktor bana kontrol döneminde akıllı ilaç denilen bir ilaç vermişti. İlk ay gittim röntgen çekti güzel sıkıntı yok dedi gönderdi. İkini ay aynı şekilde röntgen kan tahlili sonuçlar güzel dedi gönderdi. Bu arada ilaçlarımı kullanmaya devam ediyorum. Neyse 3. ay 4. ay derken 6. ayda doktorun yanına gittiğimde bana bir daha ilaçlı film çekmesi gerektiğini durumumu kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Yani kitlede bir değişiklik var mı ona bakacakmış. Gittim yine girdim BT'ye. Sonuçlar çıktı. Doktorun yanına gittim. Doktorun yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Yaramaz bir çocuğa bakıp kendi çocukluğunu hatırlarsın da o arada bir bakış atarsın ya öyle bir bakış. Erkan dedi. Hani bana sormuştun ya ne zaman öleceğim diye. evet hocam dedim. Şimdilik bu hastalıktan ölmeyeceksin çünkü kitle tamamen yok olmuş. Ciğerlerinde kitle tespit edilemedi. gerçekten mi? evet gerçekten tedavi sürecin sona erdi. Normalde Akciğer kanseri yaşam oranı 1 ile 5 yıldır. Ama senin gibi hastalarda bazen tamamen tedavi olabiliyor. Şaşırtıcı ama gerçek bu. Çektiğin sıkıntılara değdi. Ama dedi. Tekrar nüksetme ihtimali her zaman vardır. Bu yüzden sigaradan, zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak durmalı beslenmene önem vermelisin. 

Özet


Hikayemin sonunda gördüğünüz gibi bendeki akciğer kanseri hastalığı tedavi oldu. Bu konuda internette araştırma yaptığımda maalesef hastaların psikolojilerini alt üst eden acımasız yorumlar görüyorum. Bende hikayemi yazmak istedim ki benim yaşadıklarımı yaşayan insanlar bu hastalığın bir tedavisi olduğunu bilsin. Kendini bırakıp ölüp gitmesin. Savaşsın. 

Akciğer Kanserinin tedavisi var mı?


Hikaye Yazarı: Erkan MAYA


İfadelerEmoticon